LAZER TEDAVİLERİ
LAZER TEDAVİLERİ

Er-YAG Lazer Uygulamaları

Klasik Er-YAG Lazer uygulaması

Yüz kırışıklıklarının, Sivilce izlerinin, Cerrahi veya travmaya bağlı oluşmuş deriden kabarık izlerin ve cilt lekelerinin tedavisinde 1996 yılından beri güvenle kullanılmaktadır.

Derinin üst tabakasının(Epidermis) kontrollü bir şekilde soyulmasını, yaşlanmış, hasarlanmış deri yüzeyinin yeni ve pürüzsüz bir cilde bırakılmasını sağlar. Tüm yüz kırışıklıkları Cilt Yenileme işlemi ile tedavi edilebilmekle beraber, özellikle güneş hasarının dudak ve göz etrafında oluşturduğu kırışıklıklarda en iyi tedavi şekillerinden biri olarak bilinir. Sivilce izleri veya ameliyat ve travma sonrası oluşan izler tedavi edilebilir, fakat derin(çökük) izlerin tamamı iyileşmeyebilir. Yüzdeki birçok iyi huylu yaşlılık belirtileri de kolaylıkla tedavi edilebilir.

Bu işlem sayesinde yüz germe ameliyatı sonucunda elde edilen gibi yüzde bir gerginlik oluşmaz. Ağız etrafı ve göz etrafındaki çizgiler yüz gerdirme ile iyi tedavi edilemezken; Cilt Yenileme işlemi ile bu bölgeler çok iyi seviyelere getirilebilir. Bazen yüz germe ameliyatı ile birlikte de kullanılmaktadır.
Klasik Er:YAG Tedavisi, Fraksiyonel teknolojiden önce çok kullanılırdı. Tedavi esnasında sedasyon, lokal veya genel anestezi yapılarak hastanın rahat olması sağlanır. Uygulama sonrasında soyulan uygulama alanı pansuman ile kapatılır. Pansumanlı dönem 7–10 gün civarında sürer ve pansuman açıldığında uygulama alanlarının pembe bir renkte olduğu gözlenir. Bu dönem cildin güneşe en hassas olduğu dönemdir ve hastanın önerilen güneş koruyucuları kullanması sağlanır. Ayrıca bu renk değişikliğinin kapatıcı makyajlarla örtülmesi de mümkündür. Pembe görünüm genellikle 1 ay civarında bir zamanda kaybolmaktadır. Birçok vakada deri çizgilerinde orta veya belirgin azalma, hatta deri rengi ve dokusunda düzelme ve sağlıklı bir cilt görüntüsü oluşur. Fakat bu klasik yöntemde, hastalar sonuçtan memnun olsa bile 7-10 gün gibi uzun bir süre hayattan izole olmaktaydılar.

Fraksiyonel Er-YAG Lazer uygulaması

2005 yılında Dr. Anderson tarafından Fraksiyonel teknolojinin dünyaya tanıtılmasıyla yeni bir dönem başladı. Cildi soymadan, ciltte mikro kanallar açılarak da, cildin alt katmanlarına inilebileceğini ve böylece ciltte kırışıklıkların, gözeneklerin, lekelerin giderilebileceğini ve kollajen sentezinin uyarılarak cilt sıkılaşmasının sağlanacağını ispatladı. Anesteziye gerek olmaması, iyileşme süresinin kısalığı ve yan etkilerin çok az olması, bu sistemi bir anda çok tercih edilen ve aranan bir sistem haline getirmiştir.

Almanlar MCL 30 Er-YAG lazer sistemi ile Dr. Anderson tarafından lanse edilen bu sistemi bir adım daha ileri götürerek hem "superfraksiyonel mikrospot" lens teknolojisini geliştirdi hem de "Mikropuls" teknolojisi ile enerjiyi kademeli olarak cilde göndererek, cilt altında çok daha derinlere güvenli olarak ulaşmayı başardı. Bu sistem 1,3cm2‘lik bir alana 250 mikron çapında 169 adet lazer ışınını aynı anda kademeli atabilen, dünyadaki tek cihazdır. Böylece işlem süresi çok kısalır ve hastalar işlemi kolay tolere eder. Mikrospottan çıkan Er-YAG ışını, kontrollü ve Mikropuls özelliği sayesinde kademeli olarak verilen güç sayesinde cildin hem üst hem de alt tabakalarında delikler açar.

Benzer diğer sistemlerde, cilde zarar vermeden, cildi yakmadan ve yan etki oluşturmadan derinlere inme konusunda sıkıntılar varken; bu sistem, mikropuls teknolojisi sayesinde, ne kadar derine inmek istersek buna imkan vermektedir. Ciltte oluşturulan bu çok küçük yaralar vücudun başka bölgelerinde oluşmuş yaralar gibi daralarak iyileşir ve cildin en üst tabakasında herhangi bir pansumana gerek duyulmadan uygulama yapılan alanın;

  • toparlamasını,
  • sıkılaşmasını,
  • çatlakların azaltılmasını,
  • kırışıklıkların azaltılmasını,
  • sivilce çukurlarının küçültülmesini
  • cerrahi veya cerrahi olmayan izlerin azaltılmasını sağlar.

    İşlem sırasında hafif bir yanma hissi verir sonrasında uygulama yapılan bölgede kızarıklık ve hassasiyet oluşur. Hassasiyet anestezik kremlerle dindirilir ve 7–10 saat içinde tamamen geçer. Kızarıklık uygulamanın ardından başlar ve 24–48 saat içinde kaybolur. 48 saatin sonunda da çok hafif bir kabuklanma meydana gelir. Kabuklanma da 24–36 saat içinde kaybolacaktır. Kısaca özetlenecek olursa; işlemin yapıldığı gün ve ertesinde kızarıklığınız, 3 ve 4’üncü günlerde de hafif bir kabuklanma görülür. Normal hayatınıza 3 veya 4'üncü günde dönebilirsiniz.

    Bu dört günlük dönemde hastalarımızın yara iyileşmesini hızlandıran kremler kullanmasını öneriyoruz. Probleme göre tedavi 3-6 defa, 3 veya 4 hafta aralıklarla tekrarlanabilir.

    Fraksiyonel lazer tedavilerimizi Eylül - Haziran başı arası tarihlerde planlıyoruz ve bu dönemlerde dahi hastalarımızın güneş koruyucularını kullanmalarını öneriyoruz.

    Fraksiyonel lazer sistemlerinin Er-YAG lazer ile soyma işlemine göre üstünlükleri ise aşağıdadır;
  • Erbium ile tedavi esnasında epidermal dokunun kaldırılması ve soyulması,
  • Fraksiyonel ile epidermal dokuyu soymadan ciltte mikro kanallar açma işlemi,
  • Soyma işleminde üç hafta, fraksiyonelde 3 gün downtime süresi,
  • Fraksiyonel lazerin anestezi gerektirmeyen bir uygulama olması,
  • Yaranın iyileşmesi esnasında kabuklanmanın, yan etkilerin ve acının az olması,
  • Operasyon sonrası bir yıl boyunca kollajen neogenezisinin(kollajenin yeniden yapılması) devam etmesidir.
Op. Dr. Muharrem Demiroğulları

DOKTORUNUZA SORUN

* Formu eksiksiz doldurduğunuz taktirde, uzman ekibimiz, vermiş olduğunuz iletişim kanallarından sizinle temasa geçerek sorularınızı en kısa zamanda yanıtlayacaktır. Zaman kaybetmek istemiyorsanız Sıkça Sorulan Sorular bölümünü ziyaret edebilirsiniz.

MUAYENE RANDEVUSU ALIN

İLETİŞİM NUMARAMIZT: 0312 428 32 30 | GSM & Whatsapp: 0552 361 32 30
TelefonWhatsapp
 
#
Tamam